Güzel bir pazar gününden herkese merhaba!
Bildiğiniz gibi okul öncesi yaratıcı fikirler bloğu olarak okul öncesi dönemdeki çocuklarımızın yaratıcılığını desteklemek için farklı fikirleri sizlere sunmaya çalışıyoruz. Peki yaratıcılık nedir ve yaratıcılığın gelişmesini engelleyen şeyler nelerdir bugün biraz bundan bahsedelim istedik.
- Öncelikle yaratıcılık bir zeka göstergesi değildir. Yani "Aman benim oğlum çok zeki bak neler diyor, neler yapıyor vs." bunlar gerçeği yansıtmıyor. Zeka ve yaratıcılık ile ilgili araştırmalar gösteriyor ki insanlarda zeka ve yaratıcılık farklı kombinasyonlarda birleşebiliyor ve doğrusal bir ilişki göstermiyor. Yani çok zeki bir insan çok yaratıcı, ya da daha az zeki bir insan az yaratıcıdır diye bir şey yok.
- Yaratıcılık bir tutum ve beceridir. Yani efendim yaratıcılık doğuştan gelir ölene kadar sürer diye bir şey yok. Ya da zeka gibi herkesin belli düzeyde sahip olduğu bir şey değildir. Doğuştan alnımıza yazılmamıştır. Yaratıcılık pratikten beslenir. Örneğin futbolcuların bir becerisi vardır ancak sıklıkla antrenman yaparlar. Yaratıcılık bir çıkış noktasıdır ve deneyimden beslenir. Yani bizler çocuklarımıza ne kadar deneyim sunarsak onların da yaratıcılığı o derece gelişir. "Hayatında hiç sümüklü böcek görmemiş bir çocuk oyunlarına sümüklü böceği alamaz" desek yeridir.
- Yaratıcı çocuklar bazı kişisel özellikler gösterebilirler. Örneğin meraklı olmak, esnek olmak (farklı yollar denemek), özgünlük gibi. Yaratıcılığın farklı tanımlarında; özgün bir şey yapma, ilgisiz gibi görünen şeyleri yeni bir şey yaratmak için bir araya getirme, farklı bakış açılarıyla bakabilme, verilen bilginin ötesine geçebilme, geleneksel yolların dışında düşünme gibi süreçler yer alır.
- Yaratıcılık yaşamın ilk 4 yılında tavan yapar. İlkokulla birlikte çevresel koşulların etkisiyle azalma gösterir.
- Yaratıcılık çevresel etmenlerin bir sonucudur. Ev ve okul ortamındaki uyaranlar ve davranışlar çocukların yaratıcılığını pek tabii etkiler.
Pekala yaratıcılık böyle bir şey ve yaratıcılığı desteklemek engellemekten çok daha kolay. Ters psikoloji yapalım ve neler yaparsak çocuklarımızda yaratıcılığın gelişmesini engelleriz bakalım.
1. Çocuklarınızla oyun oynarken, onların yönlendirmelerine uymayan ve onlara kendi senaryomuzu dayatan bir ebeveyn olursak engelleriz.
2. Çocuklarımıza yaratıcı kahramanlar sunmazsak, onların yaratıcılığın yalnızca özel yetenek gösterenlerle sınırlı olduğunu gösterirsek engelleriz. Örneğin; çocuklara "Telefon neden önemli? Telefon olmasaydı ne yapardık? vb. sorular sormalıyız. Bir de herhangi basit yaratıcı bir şey gördüğümüzde "Aa ne kadar güzel bir fikir. Çantanın fermuarı olmasa ne yapardın? " vb sormalıyız. Yoksa ENGELLEMİŞ oluruz.
3. Çocuklarımızın yaratıcı etkinliklerine değer ve zaman vermezsek yine engellemiş oluruz. Yaratıcılık geniş bir mekan, ses, hareket vb. gerektirir.
4. Yaratıcılığı destekleyen oyuncaklar ve materyaller sunmazsak engelleriz. Örneğin; bloklar, legolar vb. gibi açık uçlu materyaller birden fazla amaç için kullanılabilir. Ancak yapboz gibi kapalı uçlu materyaller tek bir amaç için kullanabilir. Bu nedenle açık uçlu materyaller yaratıcılığın gelişimi için çok daha iyidir.
5. Belki de en önemlisi çocuklara psikolojik destek sağlamak. Yani onlar yaratıcı bir faaliyet yaptıklarında, bağımsız bir seçim yaptıklarında; gülmek, eleştirmek, dinlememek engeller! Öğretmen merkezli tamamen önceden planlanmış etkinlikler çocukların yaratıcılıklarını engeller!
Evet, burada yazmadık ama çocuklarımızın yaratıcılıklarını en çok da akademik beklentiler uğruna öldürüyoruz. Farklı zeka türlerinin varlığından haberdar değiliz, ya da bilmezlikten geliyoruz. Çocuğumuzun sporla, hareketle vb. ile ilgili, bedensel-kinestetik zekası belki de mantıksal matematiksel zekasından daha iyidir. Biliyor muyuz? Düşünelim ve sonraki yazılarımızda tekrar görüşelim, hoşçakalın!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder